Welcome to Our Website

Centerra Gold’un Türkiye Ülke Müdürü David Bickford, Türkiye’de altının ekonomiye katkısının yıllık 400 milyon doların üzerinde olduğunu söyledi.

Burak ARTUNER

Türkiye’nin potansiyeline inandıklarını kaydeden Bickford, Centerra Gold’un Kayseri Develi’deki Öksüt Madeni’ne bugüne kadar 250 milyon dolar yatırım yaptıklarını, önümüzdeki dönemde de 40 milyon dolar daha yeni yatırım planladıklarını belirtti. Toplumsal yatırımlara önem verdiklerini kaydeden Bickford, sağladıkları 1.200 kişilik istihdamın büyük bölümünün bölgeden olduğunu söyledi.

Türkiye’de altın madenciliğinin bölge ve ülke ekonomisine katkısı her yıl artıyor. 2000’lerin başında neredeyse sıfır olan altın üretimi, şu anda 40 ton civarına yükselirken, maden işletmelerinin bulunduğu bölgeler hem ekonomik hem de sosyal olarak gelişim gösteriyor. Türkiye’deki önemli altın madenlerinin başında gelen Kayseri’nin Develi ilçesinde Öksüt Madeni’nin işletmecisi Centerra Gold’un Türkiye Ülke

Müdürü David Bickford, altın madenlerinin bulundukları ülke ekonomilerine büyük katkısı olduğunu söyledi.

DÜNYA GENELİNDE 57,5 MİLYAR DOLAR KATKI

Dünya Altın Konseyi’nin kasım ayı başında 31 üye şirketinin 2021 yılındaki doğrudan mali katkısının büyüklüğünü ölçmeye yardımcı olmayı amaçlayan bir rapor açıkladığına dikkat çeken Bickford, “Rapor, Dünya Altın Konseyi (WGC) üyesi şirketlerin, ev sahibi ülke ekonomilerine 2021 yılı boyunca toplam 57,5 milyar dolar katkıda bulunduğunu gösterdi. Bunun 35,4 milyar doları ülke içi tedarikçilere yapılan ödemelerden, 11,7 milyar doları çalışanlara yapılan ödemelerden, 10 milyar doları hükümetlere yapılan vergi ödemelerinden ve 450 milyon doları topluluklara yapılan ödemelerden oluşuyor” dedi. Bickford, aynı raporda Öksüt Madencilik gibi Türkiye’den de WGC’ye üye olan şirketler olduğunu belirterek, “Rapora göre Türkiye’deki altın madenlerinin ülke ve bölge ekonomisine toplam katkısı da 2021 yılında 410 milyon dolar seviyesinde” diye konuştu.

TÜRKİYE İLK 10’DA

Türkiye’nin maden potansiyeliyle ilgili uluslararası kuruluşların yayınlarında çarpıcı değerlendirmeler bulunuyor. Tetis mineral kuşağının Türkiye üzerinden Romanya ve Sırbistan’a (Türkiye / Karpat Kuşağı) uzanan bir bölümünün, keşfedilecek ilk on küresel sıcak noktadan biri olarak tanımlandığına dikkat çeken Bickford, “Yirmi yıl önce bu alan, yaygın olarak tanınan bir mineral kuşağı değildi. Bu değişiklik, Türkiye’nin maden potansiyelinin artık küresel ölçekte ölçüldüğünün altını çiziyor” dedi.

ALTIN ÜRETİMİ İTHALATA SET OLUYOR

“Kendi sektörümüz adına konuşursak Türkiye’nin şu anda 40 ton civarında olan yıllık altın üretiminin 100 tonlara ulaşmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz” diyen David Bickford, Türkiye’de faaliyet gösteren 20’ye yakın altın madeni operasyonu olduğunu söyledi. Bickford “Bu büyük bir başarı ancak sektörü büyütmek için yeni keşifler yapılması gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin altın talebi 9 aylık dönemde 159,3 tona ulaştı. Bu rakamlar son 10 yılın en yüksek seviyesi. Sektördeki büyüme ithalata bağımlılığı daha da azaltacak ve Türkiye ekonomisini güçlendirecektir” dedi.

1.200 KİŞİ İSTİHDAM EDİYOR

Develi’deki madende 35 ton rezervleri olduğunu belirten Bickford, Öksüt’te bu yıl 5,5 ila 6 ton arasında üretim yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bickford, Öksüt’ün Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından Türkiye’de finans desteği verilen ilk maden projesi olduğunun da altını çizdi. Bölgede istihdam sağlayan en önemli kuruluş olduklarına dikkat çeken Bickford, “Şu anda müteahhitler dahil yaklaşık 1.200 kişiye istihdam sağlıyoruz. Çoğu Develi ilçesinden istihdam ediliyor. Mevcut kadın çalışan oranımız ise yüzde 15. Bizim sektörümüzün ortalaması ise yüzde 7” diye konuştu.

‘ÖZNESİ KADIN OLAN PROJELER’İ HAYATA GEÇİRİYOR

Madenlerin bölgesel kalkınmada öneminin büyük olduğunu belirten Öksüt Madencilik Çevresel, Sosyal ve Yönetişim Direktörü Pelin Usta Özkayhan, toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayıcı projelere imza attıklarını belirtti. Özkayhan, Öksüt olarak eğitimden, sağlığa, tarımdan hayvancılığa bölgenin kalkınması için birçok projeye destek verdiklerini aktardı ve şunları söyledi: “Bölgede ‘öznesi kadın olan’ projeyi de hayata geçirdik. Bunların başında Kayseri Valiliği, Develi Kaymakamlığı ve Develi

Belediyesi iş birliği ile hayata geçirdiğimiz Develi’deki kadın kooperatifine verilen destek geliyor. Bizler için çok önemli olan ‘Kadın Üreticileri Geliştirme Projesi’ kapsamında tamamı el emeği geleneksel ürünler olan doğal sebze, meyve, ev yemekleri, unlu mamuller, süt ürünleri gibi gıda maddeleri ile bu ürünlerin hijyenik şartlarda satışa sunulduğu Üretim Tesisi ve Gacer Kafe faaliyetlerine başladı. Gacer

Kafe, ismini Develi’de yetiştirilen ve bu bölgeyle özdeşleşmiş genetiği bozulmamış Ata Tohumu olan gacer buğdayından alıyor. Ayrıca Öksüt Madencilik iş birliğiyle Kadın Üreticiler Yöresel Ürün Pazarı Projesi hayata geçirildi ve Develi’de yaşayan tüm kadın üreticilere açıldı. Proje kapsamında yaklaşık 30 kadın, emeğini esirgemeden büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor. Pazar kadınların ekonomik etkinliğinde dönüştürücü bir rol oynadı. Ev ekonomilerine katkıda bulunan kadınlar aile içi dengelerde daha güçlü bir pozisyon elde ettiler.”

‘EKOSİSTEME SAHİP ÇIKIYORUZ’

Ekosisteme de sahip çıktıklarını kaydeden Özkayhan, şöyle devam etti: “Öksüt Madencilik biyoçeşitlilik çalışmalarında Öksüt Geveni dediğimiz, Astragalus Oksutdagensis adında yeni bir bitki türü keşfedildi. Bilim dünyasına da 2022 yılının ilk aylarında tanıtıldı ve yapılan çalışmalar ile neslinin kritik tehlike altında olduğu bildirildi. Ayrıca, maden sahasındaki hayvanların zarar görmemesi için büyük çaba gösteriyoruz. Örneğin iş makinelerinin ve araçların maden sahası içinde kullandığı yollara kaplumbağalar için alt geçitler yaptık. Böylece zarar görmeden rahatça dolaşabiliyorlar. Düzenli kuş göç yollarını takip ediyoruz. Kuşların zarar görmemesi için önlemler alındı, sahanın çeşitli yerlerine kuş kovucular bu kapsamda koyuldu.”

SİYANÜR, ALTIN ARAMADA KULLANILMAZ

Altın madenciliği denilince ilk akla gelen ve en çok konuşulan konunun siyanür olduğunu anlatan Bickford, “Öncelikle şu yanlışlığı düzeltmek lazım. ‘Siyanürle altın aranıyor’ diye bir şey yoktur. Siyanür altın aramada değil, madenlerden çıkarılan cevherin çok özel ve güvenli sistemlerle ayrıştırma yapıldığı sırada kullanılır. Üstelik siyanürün sadece, yüzde 4’ü altında, geriye kalan yüzde 96’sı ise başka sanayi dallarında kullanılıyor” dedi. Bickford, Öksüt Madencilik olarak Uluslararası Siyanür

Yönetim Enstitüsü (ICMI) tarafından verilen ve siyanür kullanan altın madenleri açısından önemli bir sertifika olan ICMC denetimlerini başarıyla geçtiklerini de belirterek, “Bu sertifika şunu ifade ediyor: Ben siyanürü güvenli bir şekilde çalıştırıyorum, bunun da kalite kontrolü ICMI otoriteleri tarafından yapıldı ve sürekli yapılacak. Sertifikayı kısa süre içinde almış olmayı bekliyoruz” diye konuştu.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

....