Kış alerjilerinin nedenlerinin ev tozları, ev tozu akarları, rutubet, evcil hayvan tüyü ve böcekler olduğunu aktaran Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Uzman Hekimleri, “Soğuk hava ve nem ile özellikle ev içi atmosferinde solunan havadaki artan küf, ev tozu akarı gibi alerjen iç ortam ısısını ve neminin artmasını çok sever ve hızla çoğalır. Buna bağlı olarak hem cilt hem de solunum yolu alerjileri gelişebilir. Kış aylarında atmosferin hava ısısının ciddi azalması ile soğuk havaya temas sonrası ciltte halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker şeklinde cilt alerjisi olabilir” dedi.
“Ayrıca astım ve alerjik nezlesi olan hastaların soğuk havanın solunum yolunu olumsuz etkileyip hasar oluşturması sonrası yakınmaları artabilir. Tüm bu durumlar kişinin; günlük sosyal yaşamında, iş hayatında ve çocuk hastaların okul hayatında yaşam kalitesini bozabilir. Bu durum iş günü kaybı, çocuklarda eğitim aksaması, okul başarısında düşme gibi zorlukları beraberinde getirebilir. Okulların açılması ile birlikte artan viral enfeksiyonlar alerjik hastalığı (astım, alerjik nezle) olan çocuklar için büyük risktir. Kış aylarında tüm dünyada bu viral enfeksiyonlar çok sık görülmektedir.” Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Uzman Hekimleri
“Bulaşıcı özelliği fazla olan bu enfeksiyonlar, alerjik hastalıkların semptomlarını artırabilir” diyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Uzman Hekimleri, “Enfeksiyonlar dışında, ev içi alerjenler, artan hava kirliliği solunum yolu mukozasını bozarak alerji semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebilir” diye konuştu.
KİMLER RİSK ALTINDA?
-Kış aylarında özellikle daha önceden bilinen astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altında bulunuyor.
-Ayrıca yaşadığı dış ortam ısısı ortalama hava sıcaklığının çok altında olan ve iç ortam neminin çok fazla arttığı bölgelerde yaşayan bireyler dikkatli olmalılar.
-Yaşanılan bölgede artmış endüstriyel alt yapıya bağlı oluşabilecek hava kirliliğinin artışı da yine bu bölgelerde yaşayanlar için ayrı bir risk faktörü oluşturuyor.
-Kış aylarında nemin artması sonrası artan ev tozu akarları her çeşit kumaş türünde yaşayabiliyor. Sıklıkla yün yastık, yorgan ve yatakta, kalın kumaşlı perdeler gibi alanlarda yüksek oranda bulunuyor.
NASIL TEDBİR ALINMALI?
1-Kullanılan yatak, yastık ve yorgan yün olmamalı ve mümkünse akar geçirmeyen tıbbi özel kılıflarla kaplanmalı.
2-Mümkünse halılar kaldırılmalıdır, değilse büyük bir halı yerine küçük ince bir kilim kullanılmalı.
3-Kalın veya ağır perdeler yerine stor veya tül perde tercih edilmeli.
4-Yaşanılan odada mümkün oldukça az eşya bulundurup kitap ve oyuncak gibi eşyaları kapalı dolaplarda saklanılmalı.
5-Akarların çok yoğun olarak yaşayabileceği tüylü ve peluş oyuncaklar uzaklaştırılmalı.
6-Her hafta en az bir defa HEPA filtreli veya yüksek vakumlu elektrik süpürgesi ile tüm oda temizlenmeli.
7-Alerjik hastalığı olan bireyler, kış aylarında diğer mevsimlere oranla daha fazla artan hava kirliliği olan ortamlardan uzak durmalı kalabalık ve havalandırması olmayan kapalı ortamlarda uzun süre bulunmamalı.
8-Sigara maruziyetinden uzak durulmalı.
9-Soğuk havanın solunum yollarını etkilememesi için ağız, burun ve göz gibi organlar iyi korunmalı.
10-Kış aylarında görülme sıklığı artan grip, nezle, farenjit gibi viral solunum yolu enfeksiyonları özellikle astım hastalarını kış aylarında olumsuz etkileyip astım kontrolünü bozabilir. Bu nedenle astım ve alerjik nezle hastalarında kışın olumsuz etkilenmeyi azaltmak için uygun mevsimde grip aşısı yapılması faydalı olacak.
12-Alerjik hastalar, hava kirliğinin yoğun olduğu ortamlardan uzak durmalı, kreş/okul gibi genel ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmeli ve sık sık eller yıkanmalı.
