Memleket Partisi’nde İstanbul isyanı. Zehir zemberek sözlerle istifa ettiler

Memleket Partisi‘nin İstanbul’da aday açıklamasının ardından, durumdan rahatsız olan üç MYK üyesi, bir PM Üyesi, Genel Sekreterlik İletişim Danışmanı, iki İstanbul İl Başkan Yardımcısı, dört il yöneticisi, dört ilçe başkanı ve yüzün üstünde Memleket Partisi üyesi istifa ettiklerini duyurdu.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için CHP ile Memleket Partisi arasında yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamazken, Memleket Partisi 17 Şubat‘ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayını duyurmuştu.

Muharrem İnce, partisinin İBB adayının Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Berk Hacıgüzeller olduğunu açıklamıştı.

İstifa eden üyelerin CHP adaylarına ve İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na açıkça destek verecekleri de açıklandı.

“CUMHURİYET DEVRİMLERİ BUGÜN İÇTEN VE DIŞTAN KUVVETLİ VE TEHLİKELİ BİR KUŞATMA ALTINDADIR”

Bugün saat 15.00’te İstanbul Taksim’de bir otelde yapılan basın açıklaması ile istifa kararını bildiren Memleket Partililer, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kan, ter ve gözyaşı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve çağının ötesinde bir deha ve öngörü ile hayata geçirilen Cumhuriyet devrimleri bugün içten ve dıştan kuvvetli ve tehlikeli bir kuşatma altındadır.

Biz bu kuşatılmışlığı yarmanın bizim için bir seçenek değil bir zorunluluk olduğu bilinciyle, başta Genel Başkanımız Sn. Muharrem İnce olmak üzere dava arkadaşlarımızla beraber baba ocağımızın içinde bir hareket başlattık. Atatürk’ten miras partimizde gördüğümüz yanlışlıkları, düzeltilmesi gerekenleri dile getirdik. Uyarılarımızın senelere matuf olarak dikkate alınmadığını gördüğümüzde ise; yeni bir siyasi parti kurmaya karar verdik. Burada bulunan veya bulunmayan tüm arkadaşlarımızın onurlu mücadelesi ile, helal para ile, doğalgaz alınamadığı için ısıtamadığımız soğuk binalarda, külüstür bir otobüs ile Türkiye’nin her karışında mücadelemizi sürdürdük.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN GERİCİ, EN TEHLİKELİ MİLLETVEKİLİ GÜRUHUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Genel seçimlerden önceki uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu seçim sonuçları ve seçim sonuçları sonrasında ortaya çıkan TBMM dağılımı ortaya çıkardı. Maalesef şu anda T.C. tarihinin en gerici, en tehlikeli milletvekili güruhuyla karşı karşıyayız.

Partimizi kurarken CHP içerisindeyken de uygulanması için yoğun çaba harcadığımız parti içi demokrasinin gereklerine tüzüğümüzde ayrıntılı olarak yer verdik. Gelinen noktada sevinerek görüyoruz ki CHP delegelerinin karşısına çıkmış olan iki Genel Başkan adayı da benzer şartlarda, parti içi demokrasi ortamını yaratacak bir tüzüğü hayata geçireceklerinin sözünü vermişlerdir.

“CHP’NİN ADAYLARININ BAŞARISI İÇİN TÜM GÜCÜMÜZLE MÜCADELE EDECEĞİZ”

Gün yerel seçimleri önemsememe günü değil, elde kalan son kaleleri savunma günüdür. Bütün bu şartlar dahilinde yerel seçimlerde tüm Türkiye sathında ve özel bir öneme haiz İstanbul’da aday çıkaracağını açıklayan partimizin politikalarını benimsememekteyiz. Birinci gününden beri başarısı için emek verdiğimiz, tüzüğünü, programını beraber yazdığımız, ismini, logosunu beraber belirlediğimiz, tozunu yuttuğumuz, bayrağını, flamasını astığımız partimizdeki tüm görevlerimizden ve parti üyeliğimizden istifa ediyoruz. Aramızda bu süreçte halihazırda istifa etmiş olan arkadaşlarımız da bulunmaktadır. Fakat istifa kararımızı çeşitli menfi yorumların önüne geçmek amacıyla yerel seçim aday listelerinin seçim kuruluna bildirilmesinin akabinde açıklıyor oluşumuzun altını ayrıca çizmek isteriz. Yani istifamızın mevki, makam veyahut siyasi ikbal beklentisi ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

Önümüzdeki yerel seçimlerde Türkiye Cumhuriyeti’nde demokratik rejimin teminatı olan CHP’nin adaylarının başarısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu ceberrut iktidardan kurtulabilmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğimizi buradan tüm kamuoyuna duyurmak isteriz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir